30 Ekim 2008 Perşembe

TAŞINIYORUZZZZ!!!

Offf oofff gene taşınma telaşı... 2 sene dayandık ve yine taşınıyoruz. 5 sene içinde kaç tane hane değiştirdik bugüne kadar? Bir bakalım:
- Kazakistan (Astana)
- Ankara
- Rusya (Ekaterinburg)
- Ankara
- İstanbul
- ve yine İstanbul

"Her taşınma 1 yangına bedeldir" derler, ne kadar da doğru söylemişler. Her taşınmada kaybolan eşyalarımı (ufak tefek de olsa) saymaya parmaklarım yetmez maalesef. Ama bir yandan "tebdil-i mekanda ferahlık var" da derler. Hangi söze kulak vermeli ki acaba? Elbette motivasyonu kaybetmemek için ferah fuhur olanı seçmeli (: Aslında kim ne derse desin, zor iş taşınmak. Her ne kadar şimdiki nakliye firmaları tüm ıvır zıvırları bile tek tek toplasa da... Umarım her şey yolunda gider. Şimdilik biraz tadilatımız var. Boyaydı, badanaydı, parke cilaydı falan. İşler bitince de alacağız eşyaları sırtımıza ve geçeceğiz yeni eve. Bir süre internet olmayabilir tabii, telefon nakliydi, internet bağlantısıydı... Malum ülkemizde halen bu işler biraz zaman alıyor. Çok iş var çooooooooook!!!

28 Ekim 2008 Salı

4-5 gün önce blog'uma girmek isterken "bu siteye erişilemez mahkeme kararıyla kapatılmıştır" yazısıyla karşılaşınca gözlerime inanamadım! Nasıl yani? Ben ne yaptım ki acaba? derken, blog spot sitesinin tamamen kapatıldığını anlamam çok uzun sürmedi. Umarım bir daha olmaz diyorum. Herkese bol şans diliyorum!

22 Ekim 2008 Çarşamba

NAZARA GELDİK!


15 gündür başımızı hastalıklardan kaldıramıyoruz! Benim boğazım, ardından kızın orta kulak iltihabı, derken mükemmel zamanlamayla sinüzitim bizi bu aralar epey yordu. İlaçların yanı sıra bol C vitamini kaynağı olan portakal suları, ıhlamur, tavuk suyuna çorba, muhallebi derken blog olayı da rafa kalktı doğal olarak. Mevsim geçişlerinin faturası ağır oldu bu sene. En kısa zamanda kendimize gelir gelmez tekrar yazmaya devam edeceğim. Bu kadar uğraştım valla bırakmak istemiyorum. Hadi bize geçmiş olsun! (:

11 Ekim 2008 Cumartesi

ETLİ TORTELLINI

Şu hazır yemekler insanın hayatını kurtarıyor resmen. Ani bir misafir mi geldi? Aileniz tarafından ani bir baskına mı uğradınız? Aman tanrım şimdi ne yemek yapacağım derdine düştüğünüz an en büyük kurtarıcı işte bu hazır yemekler. Hazır yemek sektörüne buradan teşekkürler ((: Neyse laf çok uzadı sanki, en iyisi hemen şu resimde gördüğünüz lezzetli mi lezzetli, kolay mı kolay etli tortellini tarifini vereyim.

MALZEMELER:
1 paket etli tortellini
1 paket taze krema
4 çorba kaşığı pesto sos (hani Barilla'nın şu fesleğenli cevizli olanından)
Üzerine süs için 4-5 adet cherry (kiraz) domates ve birkaç tane taze fesleğen yaprağı
Bolca karabiber
1 adet makarna tenceresi
1 adet sos tenceresi

YAPILIŞI:
Bir tencerede suyu kaynatıyorsunuz tıpkı makarna haşlayacakmış gibi. Su kaynadıktan sonra içine tortellini'leri atıyorsunuz ve yumuşayana kadar pişiriyorsunuz (10-15dk.). Ateş hep harlı olacak, sakın ocağın altını kısmayın. Bu arada taze kremayla fesleğenli sosu karıştırın ve bir sos tenceresinde kaynama noktasına gelinceye kadar ısıtın ama sakın kaynamasına izin vermeyin yoksa kremanız kesilir. Bu arada tortellini'ler hazır olmuştur, hemen süzün ve makarna tenceresine geri koyun, üzerine de pesto soslu kremanızı dökün ve yavaşça karıştırın. İşte bu kadar! Sonra da tabaklara servis yapın, bolca karabiber dökün, çok lezzetli oluyor.Süsleme işini de geçiştirmeyin derim; bir adet cherry domatesi ortadan ikiye kesin, tortellini'nin üzerine yerleştirin, iki yanına da taze fesleğen yaprağı yerleştirin. Haydi afiyet şeker olsun (:
Hadi ama üşenmeyin, bu akşam şu tarifi bir deneyin. Eğer evde etli tortellini'niz yoksa alışveriş listenize hemen 1 paket ekleyin hatta yedekli olsun (bozulmaz korkmayın, deep freez'de aylarca kalabiliyor!) iki tane ekleyiverin!! (:





7 Ekim 2008 Salı

PARFÜM MERAKLILARINA...


Eveeeet ben de "online shopping" müdavimlerinden oldum sonunda! (: Özellikle de parfüm konusunda. Neden mi? Çünkü fiyatlar gerçekten çok uygun. İstediğim bir parfüm mü var hemen açıyorum "e-bay"i oradaki favori satıcımdan istediğim parfümü satın alıveriyorum, hem de 7- 8 dolara mal olana shipping ücretiyle! Gönderi fiyatı dahil olmak üzere satın aldığım parfüm piyasada satılanlardan çok daha ucuza geliyor! Hem de 10 gün içinde elimde oluyor. İnanılmaz ama gerçek. Ancak bir uyarıda bulunmam gerek, bütün satıcılar aynı hizmet anlayışına sahip değiller ne yazık ki. Geçen haftalarda çok istediğim bir parfümü satıcılardan birinin mağazasında buldum ve satın aldım. "Ürününüz yollanmıştır" mail'i gelmesine rağmen aradan 2-3 hafta geçti parfüm elime ulaşmadı. Satıcıya mesaj yazdım. Bana eksik "shipping" ücreti yatırdığım cevabını yazdı. Ben de eksik olan ücreti kendisine yolladım (bu arada mutlaka PAYPAL kullanmak gerekiyor). Ardından 2 hafta daha geçti ürün hala ortalarda yok!! Ben de Paypal' da dava açtım. Dava 1 hafta içinde sonuçlandı ve tüm ödemiş olduğum parayı hesabıma geri yatırdılar. Dolayısıyla satıcıya çok dikkat etmek gerekiyor. Feedback'lerini mutlaka dikkate almak gerekiyor. Neyse ben de başka bir satıcı buldum, gerçekten çok iyi bir anlaşmayla bana istediğim parfümü mükemmel bir zamanlamayla yolladı. Sipariş vemek isteyenler olursa göz atabilir: http://stores.ebay.com/All-She-Wants ... İyi alışverişler ((:

6 Ekim 2008 Pazartesi

OYUN HAMURUYLA NELER YAPILMAZ Kİ...



Bu aralar kızımın en büyük zevki oyun hamurlarını mıncırmak. Bizim zamanımızda da vardı ama ya yurtdışından edinebiliyorduk ya da kendimiz bildiğiniz unla hazırlamaya çalışıyorduk. Ben de kızımla birlike çocukluk günlerime geri dönüyorum zaman zaman... Hamurları mınıcıklamak strese karşı birebir cidden... Kızım kendi sanat eserlerini yaratırken fırsat bu fırsat ben de minyatür bir pasta tasarlayayım dedim. Yapımı çok zor değil. Ancak biraz el alıyor. Belki ölçülerini daha büyük tutsaydım daha rahat ederdim. Bu arada renkleri yaratmak da çok önemli yazmadan geçemeyeceğim.

3 Ekim 2008 Cuma

HAYDİ MUTFAĞA...

Fotoğrafı pek renkli ve ışıklı olmasa da hem çok kolay hem çok lezzetli bir tavuk yemeği.





ÇITIR TAVUK

MALZEMELER: (4 KİŞİLİK)
Geniş ve yayvan bir kase
4 adet tavuk budu
1 paket taze krema
1 tatlı kaşığı hardal
1 tatlı kaşığı soya sosu (sulandırılmış kullanılırsa daha iyi olur)
1 çay kaşığı acı sos
3-4 diş sarmısak
Karabiber ve tuz
Ufalanmış mısır gevreği

YAPILIŞI:
Geniş ve yayvan kasenini içine krema boşaltılır. İçine hardal, sarmısaklar, acı sos, soya sosu, karabiber ve tuz konur, iyice karıştırılır. Butlar bu karışımın içinde buzdolabında yaklaşık 1 saat marine edilir. Bu arada fırın 180 dereceye ayarlanır ve fırın tepsisi tereyağıyla iyice yağlanır. Marine edilmiş tavuk butları önce ufalanmış mıır gevreğine bulanır ardından yağlanmış tepsiye dizilir. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık olarak 45 dakika pişirilir. Afiyet şeker olsun....

NİHAYET

Sonunda kendi "layout"umu yapmayı başardım. Aslında daha profesyonelce olmasını isterdim tabii fakat bu "blog templates" işi tam anlamıyla bir etüd istiyor! Öyle üstün körü olacak bir şey değil. Web sayfası tasarlamak gibi bir şey neredeyse. Aman şimdilik tamamamım bu kadar maceradan sonra daha fazlasını beklemiyorum!
Blog'un başlığı "Dünya Dönüyor Sen Ne Dersen De", anlamı ise zamanın nasıl da su gibi aktığı ve dünyanın merkeziymiş sandığımız belleğimizin bizimle oyun oynadığı... Biraz karmaşık oldu galiba, toparlamak gerekirse; "Zaman su gibi akıp gidiyor, dünya sadece senin etrafında dönmüyor!"
Peki neden web adres "kokulu kalem"? Çünkü benim ilkokul zamanımda şu Çin işi kokulu kalemler pek modaydı, kalem bitmese bile sırf kokusun tazelemek için kalemi açardık (: Ve ben bu kalemlere bayılırdımi kokusu hala burnumda desem yalan sayılmaz hani (: Bu arada bir "blog templlates" ararken kalemli, ajandalı falan olmasına uğraştım, ama maalesef daha önce de anlattığım gibi sonuç hüsran oldu ben de en azından kalem ilintisini web adreste belirteyim dedim... Artık değişik tariflere zaman ayırmanın vakti geldi. Bakalım neler varmış sırada?

1 Ekim 2008 Çarşamba

İSYAN!


Blog oluşturmanın bu kadar da zor olduğunu bilmiyordum! Aslında 2006 yılından bu yana blog kullanıcısıyım fakat maalesef istediğim layout'u uyduramayınca silmek zorunda kaldım!! HTML ve XHTML gibi yeni kavramları bu yaşımdan sonra beynime kabul ettirmeye ve ettirdikten sonra da pratikte uygulamaya çalışmak pek de kolay olmadı! Cinnet anları kaçınılmazdı, "download" et, ettik eee sonra?? Tamam dosyayı aç, açtık sonra? Kendi bloguna yükle... Hahh hadi yükle!Yükle de gör bak bakalım neler oluyor?? Valla bi şeycik olmuyor!! Fiyasko!! Skandal!! O kadar beğenerek, güç bela bulduğun güzelim "template" sana bir ihanet ediyor ki sorma!! Sonra anlıyorsun XHTML ve HTML farkını!!!! Offff...... Neyse bir tane uydur kaydır buldum bir "layout", hadi bakalım neler olacak?? Allah sonumu hayır etsin...